Ankara Gençlik Spor İl Müdürlüğü'nün 2022-2023 Eğitim Öğretim Dönemi Okul Sporu Faaliyetleri kapsanımda 25 Nisan 2023 de düzenlediği "Ankara İl Birinciliği Okullar arası Modern Pentatlon (Okul Biatlonu)" yarışları Eryaman TOHM (Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi) tesislerinde yapılmıştır. Okulumuzu temsilen yarışlara katılan 2-D sınıfı öğrencimiz Ömer Fahri GÖZÜTOK ve 3-C sınıfı Öğrencimiz Musa Eyme ŞİMŞEK'i tebrik ederiz. Öğrencilerimizin gelişimine katkı sağlayan başta ailesi, öğretmenleri, artenörleri ve tüm Vildan Nurettin DEMİRER İLKOKULU ailesine teşekkür ederiz.
Okulumuz 3-İ - 4-F - 4-G - 4-H ve 4-J Sınıfları 150 kişilik katılımla önce 1. ve 2. TBMM'ye oradan da günümüz TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'mize gittik.
Number Playing Kids Having Fun
Öğrencilerin Matematik becerilerini geliştirmek
Öğrencilere Matematiği sevdirmek
Metematik dersini oyun ve yaratıcı drama etkinlikleriyle zenginleştirmek , kalıcı hale getirmek
Web 0.2 araçlarını kullanmayı öğreterek öğrencilerin dijital becerini geliştirmek
Öğrencilerde geri dönüşüm ve sürdürülebilir yaşam bilinci oluşurmak
Öğrencilerin Matematik becerilerini geliştirmek
Öğrencilere Matematiği Sevdirmek Matematik dersinin oyunlar ve yaratıcı drama etkinlikleri ile zenginleştirilmesi, kalıcı hale getirilmesi
Web 0.2 araçlarını kullanmayı öğreterek öğrencilerin dijital becerilerini geliştirme
Öğrencilerde geri dönüşüm ve sürdürülebilir yaşam bilinci oluşturmak
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir. Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur. Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir. Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak önemli bir yer tutan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, milli birliğimizin kenetlenmiş ifadesini temsil etmektedir. Türk Devletinin ve Ulusal Egemenliğimizin sonsuz sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103. Yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!
Okulumuz 2/İ sınıfı öğrencileri, öğretmenleri Esra ÖZTÜRK rehberliğinde "Math is Fun" "Matematik Eğlencelidir" adlı bir E twinning projesi yürütmektedir. Bu amaçla; matematik dersindeki konular çeşitli etkinlikler, oyunlar, web 2.0 araçları gibi çeşitli yöntem ve teknikler kullanarak işlenecektir. Matematiğin eğlenceli bir ders olduğunu yaparak yaşayarak öğrenecek olan öğrencilerimize ve öğretmenimize başarılar diliyoruz.
Okulumuz 3-G sınıfı öğrencileriyle Psikolojik Danışman/ Rehber Öğretmen Zeynep ÖNDER rehberliğinde "Canlanan Hikayeler/ Come Alive Stories " Uluslararası e-Twinning Projesi yürütülmektedir.
Projemizde Portekiz'den 3 ve Türkiye'den 10 olmak üzere toplam 13 ortak bulunmaktadır.
Projemizde öğrencilerin eğlenceli ve eğitici hikayeler aracılığıyla akran zorbalığı, öfke kontrolü, problem çözme becerileri, sınırlarımız, güçlü ve zayıf yönlerini fark etme, bireysel farklılıklar ve arkadaşlık konuları ile ilgili farkındalık kazanıp bilgi sahibi olmaları amaçlanmıştır.
eTwinning Nedir?
eTwinning, Avrupa'daki okullar için oluşturulmuş bir topluluktur.
İletişim kurmak, işbirliği yapmak, projeler geliştirmek, paylaşmak; kısacası Avrupa'daki en heyecan verici öğrenme topluluğunu hissetmek ve bu topluluğun bir parçası olmak için, Avrupa ülkelerindeki katılımcı okullardan birinde çalışan personele (öğretmenler, müdürler, kütüphaneciler v.b.) yönelik bir platform sunmaktadır.
eTwinning, Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin kullanımı vasıtasıyla gerekli destek, araçlar ve hizmetleri sağlayarak okulların herhangi bir konuda kısa ve uzun vadeli ortaklıklar kurmasını kolaylaştırarak Avrupa´da okul işbirliğini teşvik etmektedir.
eTwinning Portalı (www.etwinning.net) ana toplanma noktası ve çalışma alanıdır.
Portal, öğretmenlerin ortak bulması, proje oluşturma, fikirlerini paylaşması, en iyi uygulama alışverişinde bulunması ve eTwinning platformunda bulunan çeşitli özelleştirilmiş araçları kullanarak hemen birlikte çalışmaya başlaması için çevrimiçi araçlar sağlamaktadır.
eTwinninge Kayıt
Bir eTwinning projesi yapabilmek için eTwinning'e kayıt olmanız gerekir. Anaokulundan ortaöğretim sonuna kadar, hem devlet okullarında hem de özel okullarda görev yapan tüm öğretmen ve idareciler eTwinning'e kayıt olabilirler. Ana sayfadaki "Oturum Aç veya Kaydol" butonuna tıkladığınızda açılan sayfadan ön kayıt işleminizi yapabilirsiniz. Daha sonra ön kayıt sırasında verdiğiniz e-posta adresine gönderilen linke tıklayarak, kayıt işleminizi tamamlamanız gereklidir. Kayıt sırasında okul bilgilerinizi ve eTwinning tercihlerinizi girmeniz istenecektir.
NOT: Kayıt sırasında bazı öğretmenlerimiz okul isimleri sistemde kayıt olmasına rağmen yeniden okul isimlerini kayıt etmektedirler. Bu durum sistemde düzeltilmesi zor bir sürece ve karışıklığa yol açmaktadır. Lütfen okulunuzun kayıtlı olmadığından emin olduktan sonra okul adınızı kayıt ediniz.
eTwinningin Faydaları
eTwinning faaliyeti temelde Avrupa'nın farklı ülkelerinden öğretmenlerin, farklı okullardan öğretmenlerle deneyimlerini paylaşıp, fikir alış verişinde bulunabileceği çevrim içi bir ortam oluşturmayı amaçlamaktadır. Öğretmenler, farklı ülkelerden iletişim kurdukları öğretmenlerle kendi eğitim süreçlerine uygun şekilde projeler yapabilirler. Projelerde teknolojinin eğitime adaptasyonu ve eğitim süreçlerinde uygun şekilde kullanımı istenilen bir durumdur.
ÖĞRETMENLER adına aşağıdaki faydalar eTwinning'den sağlanabilir;
ÖĞRENCİLER içinde yeni öğrenme fırsatları sunmaktadır. eTwinning projesi yapan bir çok öğretmenin görüşlerinden yola çıkarak, eTwinning'in öğrencilere sağladığı faydalar şu şekilde özetlenebilir;
eTwinning'in faydaları ile ilgili olarak 2013 yılında Türkiye Ulusal Destek Servisi tarafından yapılan 770 öğretmenin katıldığı araştırma şu sonuçları ortaya koymuştur;
Katılımcı öğretmenlerin %86,3'ü eTwinning projelerinin teknolojiyi kullanma becerilerini artırdığını,
%89,5'i derslerde farklı öğrenim yöntemleri kullanmaya teşvik ettiğini,
%91,5'u yabancı dillerinin gelişimine yardımcı olduğunu,
%85,5'i bilgisayar kullanma becerilerini artırdığını,
%94'ü iş birliği yapma becerilerini artırdığını,
%90,3 iş motivasyonunu artırdığını,
%90,9'u alanıyla ilgili bilgilerini güncellemesini sağladığını,
%95'i yeni ve yaratıcı projeler üretmeye teşvik ettiğini belirtmiştir.
Aynı araştırmada öğretmenlere eTwinning'in öğrencilerine olan etkisi de sorulmuştur; Öğretmenlerin yine büyük bir çoğunluğu eTwinning'in;
Öğrencilerinin derslere daha aktif katılmasını sağladığını (%77,2)
Katılan öğrenciler arasındaki iş birliğini artırdığını (%91)
Öğrencileri sosyalleştirdiğini (%85,7)
Yabancı dillerini geliştirdiğini (%92,6)
Eleştirel düşünme becerilerini artırdığını (%77,2)
Teknolojiyi kullanma becerilerini artırdığını (%87,4) belirtmişlerdir.
Ödüller
ULUSAL KALİTE ETİKETİ
eTwinning projenizin ek bir başarı işaretini hak ettiğini düşünüyorsanız, eTwinning Masaüstünde bulunan'Etiketler' bölümünden Ulusal Kalite Etiketi için başvuruda bulunabilirsiniz.
Kalite Etiketi, öğretmenlerin ve okulların eTwinning aktivitelerinin yüksek düzeye ulaştığını somut bir şekilde tanımaktadır. Öğrenciler için bu, çalışma gayretlerini güçlendirmekte ve genel olarak okul için, Avrupa'da işbirliği çalışmasında kalite ve açıklığa olan bağlılığı teyit etmektedir.
Her ülkenin Ulusal Destek Servisi (NSS), Ulusal Kalite Etiketi için okullar tarafından yapılan başvuruları değerlendirir. Etiketler yıl boyunca verilir. Başvuru kabul veya red edildiğinde, ülkenizdeki NSS sizinle irtibata geçecektir. NSS, bir projeye Kalite Etiketi verme konusunda minimum 5 gerekliliğin yerine getirilmiş olması şartını aramaktadır.
Söz konusu gereklilikler şunlardır:
1. Projenin ortak amaçları ve ortak bir planı olmalıdır.
2. Proje, bitirilmiş ya da en son aşamasında olmalıdır.
3. Başvuran öğretmenin, projeye önemli bir katkıda bulunmuş olması gerekir.
4. Belirli ölçüde iş birliği yapılmış olmalıdır.
5. Proje sonuçlarının görünür olması gerekir.
Bu 5 gereklilik karşılandıktan sonra, proje gerekli olan altı kritere göre değerlendirilir.
Bu kriterler şöyledir;
(1) Pedagojik Yenilikçilik
(2) Müfredat ile Entegrasyon
(3) Ortak okullar arasındaki iletişim ve bilgi alışverişi
(4) Ortak Okullar arasında İşbirliği
(5) Teknoloji Kullanımı
(6) Sonuçlar, etkileri ve dökümantasyon
AVRUPA KALİTE ETİKETİ
Avrupa Kalite Etiketi, ikinci bir başarı işaretidir. Belli özelliklere sahip bir projede yer alan okullara Merkezi Destek Servisi tarafından verilecektir. Söz konusu özellikler şunlardır:
Bir tarama sürecinden sonra, en az bir Ulusal Destek Servisi tarafından Avrupa Kalite Etiketi için önerilmiş olması.
En az iki ortağın daha önce Ulusal Kalite Etiketini almış olması. Avrupa Kalite Etiketi, yılda sadece bir defa verilmekte ve eTwinning Portalı üzerinden duyurulmaktadır.
eTwinning ÖDÜLLERİ
Avrupa eTwinning Ödülleri, yüksek kalitede eTwinning projeleri gerçekleştirmiş okullara verilir. Üç farklı yaş kategorisi bulunmaktadır: 4-10, 11-15 ve 16-19 yaş. Avrupa Ödülü yarışmasına, bir önceki yılda yapılan projeler için sonbaharda başvurulur. Kazananlara ödülleri normalde bir sonraki baharda yapılan özel bir Ödül Töreninde takdim edilir.
E ? Twinning Nasıl Giriş Yapılır ? Projeye ortak olma ve proje girişleri yapma.
1-https://www.etwinning.net sitesine giriş yapılır.
2-Kaydol seçeneği seçilir ve ilgili yerler doldurulur. Sonra verdiğiniz mail adresine gidilir ve gelen link onaylanır. Tekrar E ? Twinning portalına giriş yapılarak okul bilgileri doldurulur . Böylece kayıt tamamlanmış olur.
PROJE ÇALIŞMALARI
E ? Twinning e üye olduktan sonra E ?twinning Live ? projeler sekmesinden arama kutusuna herhangi bir kelime yazarak. Arama yapıp o konu ile ilgili hazırlanmış projeleri inceleyebilirsiniz.
MEVCUT PROJEYE ORTAK OLMA
1- https://www.etwinning.net ' e giriş yaptıktan sonra E-twinning Live ? Ortak Bulma Formuna tıklıyoruz.
2-Beğendiğimiz bir projeyi seçip , Bu mesaja cevap ver kutusuna; projeye dahil olmak istediğinizi yazıyorsunuz.
3-Proje sahibine bağlantı kurma isteği (ismine tıkladığımızda solda) gönderiyoruz.
4-Proje sahibi sizin bağlantı davetinizi kabul ettikten sonra eğer sizi projeye kabul edecekse projeye davet iletisi gönderecektir. Davet gelmişse Sağ üstte çan işaretinde " 1 " olacaktır. Tıklayıp daveti kabul ediyoruz.
5-Projeye dahil olduktan sonra projenin faaliyetlerine katılarak, Twinspace de paylaşıyoruz.
KENDİ PROJENİZ VARSA
1-Öncelikle bir projenin sisteme girilmesi için mutlaka 2 kurucu ortağı olması gerekmektedir. Yani sisteme proje yükleyebilmeniz için 1 tane kurucu ortağa ihtiyacınız var ve bu kişinin bağlantı kurduğunuz kişilere ekli olması gerekir.
2-Daha önceden beraber proje yapmaya karar verdiğiniz ve sisteminizde ekli bir kişi yoksa yine Ortak Bulma Forumuna gidiyoruz. Burada 4-11 bölümünde konu açıp kısaca projemizi anlatıyoruz. Gelen mesajlara göre projeye eklemek istediğimiz kişilere Bağlantı kurma isteği gönderiyoruz.
3-Bağlantı kurduğumuz kişilerden kurucu ortak olarak belirlediğimiz kişiyi ekledikten sonra artık projemizi girebiliriz.
4-Projeler ? Bir proje oluştur ?okul seç ? ortak seç ? Başlık-kısa açıklama-diller-yaş-konu-hedefler-çalışma süreci-beklenen sonuçlar ilgili yerleri doldurup ön izleme ve kaydet butonuna basıyoruz.
5-Projemizi oluşturduktan sonra Ulusal Ajans tarafından onay gelmesini bekliyoruz. Onay geldikten sonra projeye başlayabilirsiniz.
Dikkat edilmesi gerekenler;
E-Twinning Kalite Ödülü alabilmek ve E-Twinning Okulu olabilmek
1-Projelerimizi konusunu seçerken uygulanabilirliğine dikkat edelim. Müfredata uygun zengin içerikli ve eğlenceli etkinliklerin olduğu projeler daha çok ilgi çekmektedir.
2-Projelerimiz öğretim programlarımız ile uyumlu olmalı. Böylelikle ortaklarımızla ortak bir zamanlama sağlayabilir ve okul müfredatımızında gerisinde kalmadan kalıcı öğrenme sağlayabiliriz.
3-Projeyi hazırlarken projenize ortak olacak okulların yapacakları çalışmaları da planlamalısınız. Okullar arası işbirliği sağlanmalı ve bir çalışma takvimi oluşturulmalıdır.
4-Teknolojiyi her aşamada aktif olarak kullanmalıyız. Mobil uygulamalar, sosyal paylaşım siteleri, özellikle web 2 araçlarını mutlaka etkin olarak kullanmalıyız.
5-Proje sonunda mutlaka bir ürün oluşturulmalı ve yaygınlaştırma faaliyeti olmalıdır.
6-Yabancı ortaklarla yapılan projelerde anlatımlarımızı İngilizce yapmalıyız. Okulumuzdaki İngilizce öğretmenlerimizden bu konuda destek alabiliriz. J
7-Yaptığımız çalışmaları Twinspace'de ,Okul E-twinning panolarında, okul web sitesinde, whatsapp gruplarında ve diğer sosyal medyaplatformlarında paylaşabiliriz
8- http://etwinningonline.eba.gov.tr/ adresinde bulunan kurslarıtamamladıktan sonra E-twinning Live da bulunan quizleri cevaplamalıyız. Burada dikkat etmeniz gereken husus quizleri 1 defada cevaplama hakkınız var ve en fazla 2 yanlış yapabilirsiniz. Her quiz sizin genel ilerlemenize 3 puan olarak yansıyacaktır.
9-Profilimize mutlaka resim ekleyerek gruplara katılalım ve etkinlik oluşturalım.
10-Projelerimiz tamamlandıktan sonra kalite ödülüne başvuru yapacağız. Kalite okulu olabilmemiz için mutlaka okulumuzdaki projelerden bir tanesi ödül alması gerekmektedir.
Web2.0 Araçlarının Kullanılması
Web 2.0 ,temel olarak kullanıcı tasarımı merkezli ,interaktif ve işbirlikçi araçlardır. Bunlar
E-twinning projelerinde olması gereken en önemli özelliklerdendir. Kullanımları hem kolay, hemde esnektir.Öğretmen öğrenci arasındaki mesafeyi azaltıp, işbirliğini arttırır.
Sık kullanılan Web 2.0 araçları şunlardır:
1.CANVA: Poster,logo,arşiv vb.hazırlamak için kullanılabilir.Hazırlanan çalışma sayfanın sağ tarafında bulunan paylaş butonu ile facebook ve twitter'de paylaşılabilir. Ya da URL kodu ile twinspace 'de açılan Pege'ye gömülebilir.
2.JİBJAB: Projelerde yeni yıl veya tebrik kartı niyetine kullanılabilecek bir video kart uygulaması
3.KAHOOT: Öğretmenlerin soru ve cevapları girerek hazırladıkları sınavları, öğrencileri ile bir kod yardımı ile sınıf içinde uygulamaya dönük bir araç
4.KİZOA (profesyonel slayt gösterileri, kolajlar, animasyonlar ve videolar oluşturabilirsiniz )
5.ANİMOTO (Resimleri, video klipleri, müzikleri ve yazıları birleştirerek profesyonel düzeyde videolar hazırlamanızı sağlayan bir web uygulaması.)
6.PADLET ( sanal bir pano oluşturup istediğiniz bilgileri bu panoya yazabilirsiniz. )
7.ZEEMAPS ( Proje ortakları bulundukları konumları harita üzerinde işaretliyorlar )
8.TİKİ-TOKİ (Zaman Tüneli ve kronolojik takvim oluşturabileceğiniz bir araç )
9.PUBLİSHER (bülten, broşür, el ilanları, takvimler ve web siteleri oluşturmakta kullanılan bir uygulamadır. )
10.VOKİ (çevrimiçi olarak karakterler oluşturup, bu karakterlerin yazdığınız metinleri seslendirmesine imkan sunan bir uygulamadır.)
11.EMAZE ( video sunumları ve 3d sunumlar yapan web tabanlı bir araçtır. )
12.PREZİ (sunumunu daha eğlenceli ve ilgi çekici hale getirmek isteyenlerin yardımına koşan bir sunum hazırlama sitesidir.)
13.QUİZNETİC (quiz,anket,sınav ve çeşitli formlar oluşturabileceğiniz bir web2 aracı )
Web 2.0 araçları kullanımı detaylı bilgi için
http://etwinningonline.eba.gov.tr/lesson/modul-1-2-0-web-araclari-nedir/
Aile Okulu Projesi kapsamında okul rehberlik servisi tarafından velilerimize aile içi iletişim, çatışma ve stres yönetimi, bilinçli ve güvenli teknoloji kullanımı, bağımlılıkla mücadele, sosyal-duygusal beceri gelişimi, akran ilişkileri, ahlaki gelişim, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite gibi konuları kapsayan Aile Okulu Veli Eğitimi Kursları verilmiştir.
18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü 108. yıldönümü programı gerçekleştirildi. Günün anlam ve önemini anlatan konuşmalar, şiirler ve eşliğinde gerçekleşen program, öğrencilerimiz ve velilerimiz tarafından büyük ilgi ve beğeniyle karşılandı. Emeği geçen tüm öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ediyoruz.
Çanakkale Zaferi, vatanseverlik, fedakârlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği bir destandır. Aziz Türk milletimizin bu onurlu günü kutlu olsun. – Bu destansı zaferin temelinde güçlü bir inanç, büyük bir vatan aşkı ve özgürlük tutkusu vardır. Çanakkale şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Mehmet Akif ERSOY tarafından kaleme alınan marşımız, 12 Mart 1921'de ilk meclisimiz tarafından kabul edildi.
Yüz iki yıl önce bugün...
Marşımızın 102. yaşı kutlu olsun.
"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın." diyen, kelam sahibi, yüce gönüllü, büyük şairimiz Mehmet Akif ERSOY'u saygı ve rahmetle anıyoruz.
Mehmet Akif Ersoy, 1873 yılının Aralık ayında, İstanbul'un Fatih ilçesinin Sarıgüzel semtinde doğmuş ve 27 Aralık 1936 Pazar günü, saat 19.45'te Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda vefat etmiştir. Mehmet Akif'in babası Mehmet Tahir Efendi (1826-1888) ve annesi Emine Şerife Hanım'dır (1836-1926). Mehmet Tahir Efendi çocuk yaşta Arnavutluk'tan İstanbul'a gelerek tahsil etmiş ve Fatih Medresesi müderrisliğine kadar yükselmiş âlim ve arif bir zattır. Annesi ise aslen Buharlı olan Tokatlı bir aileye mensuptur. Ailenin Akif'ten sonra Nuriye adında bir de kızları olmuştur.
İstiklal Marşı'nın Kabulü (12 Mart 1921) ve İstiklal Marşı'nın Önemi:
Marşlar bir milletin duygu ve heyecanını yansıtır. Ülkenin bağımsızlığını, bayrağını simgeler. Bunun yanında vatana duyulan sevgi ve bağlılığı ifade eder. Devletlerin bayraklarının yanında, bağımsızlık simgesi olan bir millî marşları vardır. Osmanlı Devleti'nde ise II. Mahmut Döneminde bestelenen Mahmudiye Marşı, millî marş kabul edildi. Padişah değiştikçe millî marşta değişti. I. ve II. Meşrutiyet Döneminde millî marş konusu gündeme gelmiş ancak bir sonuç alınamamıştır. Dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin millî bir marşı yoktu. Ama artık milliyetçilik ilkesine dayanan yeni bir Türk Devleti kurulmuştu. Bu nedenle Millî Eğitim Bakanlığı Kurtuluş Savaşı'nın anlamını belirtecek ve yeni devletin bağımsızlığının sembolü olacak millî bir marşın yazılması için 1921 yılında bir yarışma açtı. Yarışmaya 724 şiir katıldı.
Yarışmada para ödülü olduğu için Mehmet Akif ERSOY katılmadı. Ancak dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanrıöver) para meselesinin çözümleneceğini söyleyerek Mehmet Akif ERSOY'dan yarışmaya katılmasını istedi. Çünkü yazılan şiirlerden hiçbiri millî duygularımızı ifade için yeterli bulunmamıştı. Bunun üzerine Mehmet Akif ERSOY Kurtuluş Savaşı'nın en derin heyecanını yansıtan bir şiir yazdı. Kahraman ordumuza ithaf ederek yazdığı şiir, millî marşımız olarak 12 Mart 1921'de II. İnönü Savaşı'ndan önce mecliste kabul edildi. Böylece Türk milletinin, bağımsız yaşama arzusunu dile getiren millî marşı oldu. Cumhuriyet döneminde İstiklal Marşı'nın bestesini Cumhurbaşkanlığı Orkestra Şefi Osman Zeki ÜNGÖR yapmıştır (1930).
Kurtuluş Savaşının amacını ve ruhunu, Milletin bağımsızlık istek ve azmini dile getiren İstiklal Marşının kabul edildiği tarih olan 12 Mart günü; 04.05.2007 tarih ve 5649 sayılı Kanunla " İstiklal Marşının Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif Ersoy' u Anma Günü" olarak kabul edilmiştir.
Okul Temelli Mesleki Gelişim (OTMG), okul içinde ve dışında öğretmenlerin mesleki bilgi, beceri, değer ve tutumlarının gelişimini destekleyen, etkili öğrenme ve öğretme ortamları oluşturmada öğretmene destek sağlayan süreçler bütünü olarak tanımlanmaktadır.
Gazi Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa KARAAĞAÇLI tarafından "Okul Habitifinde Paydaşların Değişen Formasyonları" konulu semineri verilmiştir.
OTMG, mesleki yeterliklerini geliştirmek isteyen öğretmene kendi gelişim modelini kendisinin oluşturması, hazırladığı Mesleki Gelişim Planının uygulanması ve izlenmesi süreçlerinde öğretmene yol haritası sunması bakımından Türk Eğitim Sisteminde yeni bir kavramdır. Okul Temelli Mesleki Gelişim ile,
OTMG, mesleki yeterliklerini geliştirmek isteyen öğretmene kendi gelişim modelini kendisinin oluşturması, hazırladığı Mesleki Gelişim Planının uygulanması ve izlenmesi süreçlerinde öğretmene yol haritası sunması bakımından Türk Eğitim Sisteminde yeni bir kavramdır. Okul Temelli Mesleki Gelişim ile,
Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz internet güvenliği eğitimi aldı.
Görünen yüzüyle internette bugün İletişim, bilgiye ulaşma, eğlence, bankacılık, alışveriş ve diğer pek çok şeyi yapabiliyoruz. Peki, internette başka neler var? Suçlar, suçlular, dolandırıcılar, istismarcılar, siber zorbalar, tacizciler, teşhirler... Teknoloji hızla gelişirken, sanal alemin görünmeyen, bu karanlık yüzünde olanlar da artarak devam ediyor.
Görünen yüzüyle internette bugün İletişim, bilgiye ulaşma, eğlence, bankacılık, alışveriş ve diğer pek çok şeyi yapabiliyoruz. Peki, internette başka neler var? Suçlar, suçlular, dolandırıcılar, istismarcılar, siber zorbalar, tacizciler, teşhirler... Teknoloji hızla gelişirken, sanal alemin görünmeyen, bu karanlık yüzünde olanlar da artarak devam ediyor.
Herhalde hepimiz kabul ederiz bu sözü: "Bir insanın, bir insana verebileceği en güzel şey güvendir." İnternet ortamında güven aramak, çölde su aramaya benzer çoğunlukla. İnternetin insanlığa sunduğu kolaylıkları ve fırsatları inkâr etmiyoruz ve fakat internetin bize getirdikleri ile bizden alıp götürdükleri arasında bir hesap yapıldığında, toplumsal olarak "İnternet Güvenliği", "İnternetin Bilinçli Kullanımı", "İnternetin Etik Kullanımı", "İnternet Hak-Hukuk ve Sorumlulukları" konusunun ne kadar önemli olduğunu daha net idrak edebiliriz.
Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde internet güvenli olduğunu söylemek doğru değildir! Hiç kimse internet ortamında %100 güvenlik garantisi veremez. İnternet kullanıcısı kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirirse, interneti belli bir düzeyde güvenli hale getirebilir. Peki, nedir bu sorumluluklar:
Çünkü sanal dünya aynı zamanda; çocuk istismarcılarının, uyuşturucu bataklığının, sözde sağlık ürünleri simsarlarının, sapkın inanışların, terör propagandalarının, müstehcenliğin ve gençlerimizi kötü yola sürükleyen fuhuş tehlikesinin yuvalandığı bir çukurdur ve tedbir alınmazsa bu tehlikeler bütün bir toplumu tehdit etmeye ve çoğalmaya devam edecektir.
Bu sebeple öncelikle çocukların ve gençlerin sonra da bütün bir toplumun internetten gelebilecek zararlı içerikleri filtreleyen, aynı zamanda ücretsiz de olan bir hizmet 2011 tarihinde başlatıldı: Güvenli İnternet Hizmeti.(http://www.guvenlinet.org.tr/) İnternette zararlı içeriklerle karşılaşmak istemeyen herkesin kullanabileceği önleyici bir hizmet. Bu da bir tedbirdir. Denemekte fayda var, ücretsiz olması ve istenildiğinde aktif istenildiğinde pasif yapılabilmesi de ayrıca bir avantaj. Bizden söylemesi...
İnternet ve bilgisayar güvenliği konusunda yazılım geliştiren firmalar, internetin bilinçli kullanımı konusuna ya hiç vurgu yapmazlar ya da çok az bilgiyle konuyu es geçerler. Oysa internetin bilinçli kullanımı, internet güvenliğini de beraberinde getiren bir durumdur. Elbette güvenlik için antivirüs ve firewall programları kullanılmalı fakat bu yüzde yüz bir güvenlik sağlamayacaktır. Bu noktada çözüm: Güvenli İnternet Hizmeti, Antivirüs, Firewall ve Bilinçli İnternet Kullanımı olmalıdır.
Çoğu kez dillere pelesenk olan söylemler derinlemesine düşünülmez. İnternette bilmeden, başını-sonunu hesap etmeden yapılan şeylerden genellikle zarar görülür. Denilebilir ki bilince giden yol; öğrenmekten, düşünmekten, sorgulamaktan ve farkında olmaktan geçer.
Bilinçli bir internet kullanımı noktasında bütün bu soruların cevaplarını düşünmek yol gösterici olacaktır.
"İnternete Özgürlük" diyenlerin "İnternette Saygı" kavramını da öncelemeleri gerekir. Bu kavramlar; internet ortamında insan haklarına saygılı davanışlar sergilenirse anlam kazınır.
Gerçek hayatta işlendiğinde cezai yaptırımları olan suçların sanal dünyada işlenmesine izin vermek hukuka aykırılık olur. Bu noktada kendini sorumlu hisseden her birey, kurum ve kuruluş her şeyden önce şu soruyu sormalıdır: Bilinçli internet kullanımı ve güvenli bir internet ortamı için biz neler yapabiliriz?
Aynı şekilde yazılı ve görsel medyaya da büyük görevler düşüyor. Bilinçli ve insan haklarına önem verilen bir internet kullanımının ön plana çıkarılması konusunda görsel ve yazılı medya da farkındalık oluşturacak yazılar, haberler yayınlamalıdır. Site erişim engelleme kararları eleştirilebilir, eleştiri kadar bunun neden öyle olduğunu da ortaya koymak önemlidir. Yalan haberlerin sonu gelmez, bizler doğrusu ne demedikçe!
İnternet ve bilgisayar kullanım yaşı 3 yaşına kadar inmiş bulunuyor. Hatta artık ebeveynler bebeklerini susturmak için ellerine cep telefonu verebiliyorlar(!) Günümüzde bazı çocuklar teknoloji kullanımı noktasında anne-babasından çok daha iyi seviyede. Peki, bunu bir avantaj olarak mı görmeliyiz? Çocukların istismara daha açık ve savunmasız oldukları düşünüldüğünde aksine bu bir dezavantaj olmaktadır. Çocuk istismarı hem bir insanlık suçu hem de dünyada çok ağır cezası olan bir suçtur.
2007 yılından bu yana hizmet veren Bilgi İhbar Merkezi'ne (https://www.ihbarweb.org.tr/) gelen suç ihbarlarına bakıldığında ikinci sırada çocukların cinsel istismarının olduğu görülmektedir. Bu durum internetin güvenli kullanımı noktasında sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunun bir kanıtıdır.
Biz bugün çocuğumuzu koruyor olabiliriz fakat her türlü tehlikeye açık bir internet ortamında çocuğumuzun istismara uğramayacağının bir garantisi var mı?!
Bu yüzden önce çocuklarımızı düşünmek zorundayız. Çünkü istismar edilen her çocuk toplumun telafisi zor, en ağır yarasıdır.
Bu sebeple:
Ock
Bilim şenliği projesi, bir sorunu çözmek veya bir soruyu cevaplamak için tasarlanmış araştırmadır. 'Bilim' şenliği denmesindeki sebep soruyu cevaplamak için bilimsel yöntem denilen bir prosedürün kullanılmasıdır. Bilim şenliği sürecinde öğrenciler, yaşadıkları yakın çevreyi gözlemleme, gözlemlerine dayanarak bir soru üretme, deneylerle sonuca ulaşma, sonuçları analiz etme gibi ileri düzeyde düşünme becerilerini geliştirirler. Aynı zamanda doğada ve fen bilimleri alanlarında merak ettikleri ve ilgi duydukları konuları araştırarak bilgi toplarlar. Bilgi afişleri, maketler hazırlarlar ve çalışmalarını sergileyip sunarak bir birleri ile paylaşırlar.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 27 Aralık 1919'da Heyet-i Temsiliye üyeleriyle Ankara'ya gelişi, Milli Mücadele'nin seyri açısından yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, düşman kuvvetleri, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Sevr Antlaşması'nı bahane ederek başta İstanbul olmak üzere Anadolu topraklarını işgal etti.
Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadele'yi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919'da Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç temellerini attığı Samsun'da halk tarafından büyük coşkuyla karşılandı.
Atatürk, 12 Haziran 1919'da Amasya'ya geldi ve alınan kararlar, 22 Haziran 1919 tarihinde Amasya Genelgesi adı altında yayımlandı.
Erzurum ve Sivas kongrelerinin ardından milli iradeye dayalı bir hükümet kurulması hedefiyle tüm şehirlere telgraflar gönderilerek, vatandaşlarca seçilen temsilcilerin Ankara'da bir araya gelmesi istendi.
Coğrafi konumu ve cephelere eşit uzaklığı nedeniyle Ankara'da toplanmaya karar veren Atatürk, Milli Kurtuluş Savaşı'nın buradan yönetilmesini uygun buldu.
İlgililere 16 Aralık 1919'da Ankara'ya hareketlerini bildiren ve bu yolculuğu gizli tutan Atatürk, beraberindeki heyetle 18 Aralık 1919'da Sivas'tan yola çıktı.
Güzergah boyunca vatandaşlardan Milli Mücadele'ye destek isteyen Atatürk, Heyet-i Temsiliye üyeleriyle 9 günlük yolculuk sonrasında 27 Aralık 1919'da Ankara'ya ulaştı.
Ankara halkının coşkulu karşılaması karşısında duygulanan Atatürk, 27 Aralık'ta Dikmen sırtlarında karşılanmalarını yıllar sonra "Ankaralılar beni misli görülmemiş bir heyecanla karşıladılar." ifadelesiyle anlattı.
Mustafa Kemal Paşa, Dikmen'e geldiklerinde otomobilinden inerek karşılamada bulunanların ellerini sıktı ve Seymenleri "Merhaba efeler" diye selamladı. Atatürk, daha sonra Ankara'daki ilk karargahı olan Ziraat Mektebi'ne yerleşti.
Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin sağ salim Ankara'ya ayak bastıkları tarih olan 27 Aralık, Milli Mücadele'nin seyri açısından yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
Atatürk'ün, Ankara'ya geldiğinde tüm ülkeye telgrafla duyurduğu, Nutuk'ta da yer alan 27 Aralık tarihli tebliğinde şu ifadelere yer verildi:
"Ankara'dan: Sivas'tan Kayseri yoluyla Ankara'ya gitmek üzere yola çıkan Heyet-i Temsiliye bütün yol boyunca ve Ankara'da büyük ulusumuzun sıcak ve içten yurtseverlik gösterileri içinde bugün buraya geldi. Ulusumuzun gösterdiği birlik ve dayanç ülkemizin geleceğini güven altına alma konusundaki inancı sarsılmaz bir biçimde destekleyecek niteliktedir. Şimdilik Heyet-i Temsiliye merkezi Ankara'dadır. Saygılarımızı sunarız efendim."
Atatürk'ün Ankara'ya gelişi, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması ve Kurtuluş Savaşı'nın başlatılması için dönüm noktalarından biri oldu.
Böylece, TBMM'nin kuruluşu ve Türk ordusunun düşman karşısında planlı şekilde harekete geçmesi için hazırlıklar Ankara'da yapıldı.
Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta Heyet-i Temsiliye ile Ankara'ya gelişini şu sözlerle anlattı:
"Genel durumu yönetip yürütme sorumluluğunu yüklenenler, en önemli hedefe ve en yakın tehlikeye, elden geldiğince yakın yerlerde bulunurlar. Yeter ki bu yaklaşma, genel durumu gözden uzak bırakacak ölçüde olmasın. Ankara bu koşulları üzerinde toplayan bir noktaydı. Her halde cephelerle ilgileneceğiz diye Balıkesir'e, Nazilli'ye ya da Karahisar'a gitmiyorduk. Fakat cephelere ve İstanbul'a demiryolu ile bağlı ve genel durumu yönetme bakımından Sivas'tan hiçbir ayrılığı olmayan Ankara'ya gelecektik. Meclis-i Mebusan'ın İstanbul'da toplanması zorunlu görüldükten sonra ise Ankara'ya gelmenin ne kadar yerinde ve yararlı sayılması gerektiğini açıklamayı gerekli görmem."
Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasıyla Ankara, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti olarak tarihteki yerini aldı.