T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / KEÇİÖREN - Vildan Nurettin Demirer İlkokulu

Haberler

Nis

23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir. Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur. Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir. Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak önemli bir yer tutan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, milli birliğimizin kenetlenmiş ifadesini temsil etmektedir. Türk Devletinin ve Ulusal Egemenliğimizin sonsuz sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103. Yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!

Ock

5-7 Ocak 2024 tarihlerinde Ankara - Eryaman Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi'nde yapılan Modern Pentatlon Türkiye Şampiyonası ve Ulusal Sıralama Yarışı 1. Ayak (U11, U13, U15, U17, U19) yarışmasına katılan okulumuz 3D Sınıfı Öğrencisi Ömer Fahri GÖZÜTOK ve okulumuz 4C sınıfı öğrencisi Musa Eymen ŞİMŞEK'i tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.

 

Modern Pentatlon Nedir?

Modern Pentatlon beş disiplinden oluşup, dört etkinlikte organize edilmiştir. Bunlar; Eskrim, Yüzme, Binicilik, Laser- Run (Atış ve Koşu)’dur.

Modern Pentatlon eğitici,  fiziksel, zihinsel ve entelektüel yönleriyle bütünleyici bir spordur. Yüzme ve atletizm pentatlonun fiziksel yanının temel disiplinlerini oluşturur. Zihinsel yanını oluşturan Tabanca Atışı stres kontrolü ve kusursuz bir teknik gerektirir. Bu branş iyi bir organize çalışma programı gerektirir. Tüm yarışmalar belirli bir sırayla gerçekleştirilir.  Uluslararası sıralamada 36 yarışmacı finalde yarışacak hale getirilir.

  • MODERN PENTATLON SPORCUYA NE KAZANDIRIR?
  • Bu sporda bedensel, fiziksel, mental ve teknik olarak mükemmel olmaları sağlanır.
  • Yüksek seviyede sabır, fiziksel sağlamlık ve zaman gerektirir.
  • Ahlak, sorumluluk, paylaşım, mücadele, inanç, aile kavramları.
  • Kralların sporu her branş ayrı bir disiplin sabrı öğretir.
  • Savaşçıdır ama barışı korumak için yarışır.
  • Aklını, beynini ve gönlünü sevgiyle kullanır.

YÜZME

Modern Pentatlonun eskrim ile birlikte yarışma başlangıç branşıdır. 5 dal içinde en temel branş yüzme branşıdır. Sporcular yaşlarına göre 50 – 100 ve 200 metre mesafelerde serbest stilde yarışmaktadırlar.

ESKRİM

Modern Pentatlon eskrimde kullanılan silah elektrikli epedir. Müsabakalar tek pul olarak organize edilir. Ancak sporcu sayısı fazla olursa gruplara ayrılabilir.

Eskrim turnuvasında sporcular birbirleri ile oynarlar. Yarışmacıların rakiplerine karşı 36 kişi olan yarışma’da bir sporcu kendi dışında tüm sporcularla oynar. Müsabaka süresi 1 dakikadır ve kaybeden bir maçla biter. 36 sporculu bir müsabakada her alınan tuşa puan verilir.

Sporcu sayısına göre puanlama değişir. Sporcunun yaptığı maç sayısının % 70’i 250 tam puandır. Sporcu tuş sayısının % 70’ini geçtiği her tuş artı puan alır.

36 sporcu 35 maç= %70  25 galibiyet = 250 puan +/- (karşılarında gösterilen değer puan)

Müsabakalarda beraber yapılan tuşlar geçersizdir. Her sporcu puan almak için rakibini yenmek zorundadır. 1 dakika içerisinde galibiyet sağlanmadığında her iki sporcu 0(sıfır) puan alır.

Süre her tuş için 1 dakikadır.

BİNİCİLİK

Yarışmacılara yarıştan 1 gün önce atları tanımak için binicilik testi yapılır.  Atlar kura ile çekilir. Her sporcuya atıyla tanışmak ve binmek için 20 dakikalık ve 5 deneme atlayışı verilir. 90- 120 cm yüksekliğe atlamak için 12 engeli (1 ikili 1 üçlü kombinasyon) bulunur. Yarışma esnasında her hata ve süre aşımı için ceza puanı toplam 300 puandan düşülür ve zaman limitini aşan sporcu elenir.

LASER-RUN

Laser -run müsabakası, Eskrim, Yüzme ve Binicilik puanlarının toplamına göre handikap startla başlar. Handikap startlı müsabakalarda ilk gelen birincidir.

Yaş gruplarına göre 400 metre -3200 metre aralıklarında kategorilerinin gerektirdiği mesafelerde koşu ve atış yaparlar. (50 saniye sürede 5 lamba yakma esaslı)  Müsabaka her zaman koşu ile tamamlanır.

Kas

100 yıl önce Atatürk ve arkadaşlarının öncülüğünde bu millet ,tarihinin en büyük mücadelesini kazanarak Cumhuriyeti ilan etti.Fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür nesiller yetiştirerek Cumhuriyeti ilelebet yaşatacağız.

Ekm

12 Ekim Cuma günü " Sarsıntı ve Tahliye Tatbikatı" yapılmıştır. Birinci siren sesi ile öğrencilerimiz " çök-kapan-tutun" tekniği ile kendilerini korumaya almışlardır. İkinci siren sesi ile birlikte okulumuzun tüm birimleri 2 dakika 18 saniyede tahliye edilmiştir.

Ekm

1.Dünya Savaşı sonunda düşman devletlerin yurdumuzu işgali üzerine Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919'da, Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basarak Milli Mücadele'yi başlattı. Amasya, Erzurum, Sivas gibi çeşitli şehirlerde Kurtuluş Savaşı hazırlığı yaptı. O zamana kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul idi. Ankara ise Anadolu'nun ortasında, savaş cephelerine eşit uzaklıkta bir kentti. Savaşın yönetimi ve haberleşme, Ankara'dan kolaylıkla yürütülürdü. Bu nedenle 19 Mart 1919 günü Mustafa Kemal Paşa kimi illere ve komutanlıklara bir genelge gönderdi. Bu genelgede özetle; "Osmanlı Devletinin yaşamı ve egemenliğinin sona erdiği" bildiriliyor, "Türk ulusu kendi yaşamını ve bağımsızlığını koruyacaktır." deniliyordu. Bu genelgeden sonra temsilcilerle Osmanlı Mebusan Meclisi'nden gelen üyeler Ankara'da toplanmaya başladılar. Mustafa Kemal 27 Aralık 1919 günü Ankara'ya geldi. Ankara'nın girişinde, büyük bir sevgi ve coşku ile karşılandı. Ankara o günden sonra bir daha eskisi gibi olmadı. Milli Mücadele'nin, hürriyet ve bağımsızlığa kavuşma savaşının merkezi haline geldi. Mustafa Kemal Paşa, ülkeyi kurtarma çalışmalarını Anadolu'nun bu küçük kentinde sürdürdü. Ulusal Kurtuluş Savaşımızın planları bu yoksul kentte hazırlandı. Ankara, 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışından Cumhuriyet'in ilanına kadar geçen süre içinde sayısız olaylara sahne oldu, Savaşın başarıya ulaşması için düzenli ordular kuruldu. Bu ordular İnönü'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da düşmanı bozguna uğrattı. 30 Ağustos 1922'de kazanılan Başkomutanlık Savaşı ile Kurtuluş Savaşı'mız tamamlandı. Yurdumuz düşmanlardan kurtulduktan sonra 13 Ekim 1923 günü İsmet Paşa ve on dört arkadaşı Ankara'nın başkent olması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yasa önerisi verdiler. Öneri mecliste oylandı, kabul edildi. Böylece Ankara yeni Türkiye Devleti'nin başkenti oldu.

Eyl

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi yapısı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni tamamlayan son yapıt olarak ön plana çıkmaktadır. Külliye kapsamında planlanan en büyük fonksiyon olması ve Millet Camii, Kongre Merkezi ve Sergi Salonu gibi diğer sosyal yapılar ile olan ilişkisi, yapının Külliye içerisinde ne kadar önemli bir yerde konumlandığının altını çizer niteliktedir. Resmi ve sosyal mahalleri bir araya getirerek, sadece binaların mimari estetik uyumları değil aynı zamanda yeşil dokusu, bahçeleri, avluları ve meydanları ile görkemli bir bütünlük elde edilmiş ve bu sayede bir “Külliye” bütünlüğü sağlanabilmiştir.

Kütüphane 125.000 m2lik bir alanda yaklaşık 5.500 kişilik oturma kapasitesiyle hizmet vermektedir. Koleksiyonda 2.000.000 basılı kitap, 12.500 basılı dergiye ait 2.000.000’a yakın süreli yayın sayısı mevcuttur. Ayrıca, erişim sağlanan 46 adet veritabanı içeriğinde; 550.000 e-kitap, 6.500.000 elektronik tez ve 60.000’ e yakın e-dergiye ait 120.000.000 makale, rapor, vb. bulunmaktadır.

Kütüphane; ülkemizde ilk defa uygulanan entegre kitap taşıma sistemi, teknolojik alt yapısı, bilgisayarları, dokunmatik ekranları, internet bağlantısı ile bilgiye erişimi sınırsız bir şekilde sağlamaktadır. Elektronik kütüphanecilik hizmetlerinin yanı sıra, mobil uygulamalarla da okuyuculara 7/24 erişim sağlanmaktadır. Kütüphane içerisinde katlara erişimin kolaylaştırılması amacıyla, 6’sı panoramik toplam 23 asansör bulunmaktadır.

Kütüphaneye üyelik ve üyelik yenileme işlemleri e-Devlet üzerinden veya kütüphane danışma masalarından şahsen başvuru ile 1 yıl süre için yapılmaktadır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın büyük hedefler ile kuruluşuna öncülük ettiği Kütüphane, Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olmakla birlikte ilerleyen zamanlarda da hem koleksiyon hem de hizmetleri açısından dünyanın sayılı kütüphaneleri arasına girmeyi hedeflemektedir.

https://www.mk.gov.tr/

Eyl

2023-2024 Eğitim Öğretim yılı hayırlı olsun.

Tem

15 Temmuz Destanı

15 Temmuz 2016 günü darbe girişimiyle karşı karşıya kalan Türkiye, milleti ve devletiyle omuz omuza verdiği direniş ve mücadeleyle tüm dünyaya örnek teşkil etmiştir. Türk demokrasisini hedef alan bu hain girişim, Türk halkının demokrasiyi ve seçilmiş iradeyi korumak için gösterdiği destansı direnişle geri püskürtülmüştür. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa dökülen Türk milletinin gösterdiği cesaret ve kararlılıkla elde edilen bu zafer, dünyada örneği olmayan bir ruh halini ve demokrasi bilincini ortaya koymaktadır. Zaferle sonuçlanan bu anlamlı direnişi ve mücadele ruhunu toplumsal hafızada her daim diri tutmak amacıyla “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü”  her yıl özenle hazırlanan çeşitli etkinliklerle anılmaktadır. Bu kapsamda sadece 2020 yılında yurt içinde bakanlıklar, kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları tarafından 2 binin üzerinde, yurt dışında ise 700’ün üzerinde faaliyet düzenlenmiştir.

 

15 TEMMUZ VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Haz

Projemizde kahramanımız olan Math Mause ile birlikte öğrencilerimize; matematiği sevdirmek, yaratıcılıklarını keşfetmelerini ve eğlenerek öğrenmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Mayıs ayında Math Mause' un arkadaşlarının takvimini öğrencilerimizle birlikte yaptık. Öğrencilerimiz Math Mause' un arkadaşlarının resimlerini çizerek takvimimizi yaratıcı fikirleriyle süslediler.

Haz

Numbers Playing Kids Having Fun Projemizin ortak ürünü olan Genially İtalyan ortaklarimizla işbirliği yaparak gerçekleştirilmiştir. Haydi çocuklar iyi eğlenceler...

Haz

Canlanan Hikayeler / Come Alive Stories e-Twinning projesi kapsamında Okul Rehber Öğretmeni tarafından öğrenci ve velilere sertifikaları dağıtıldı.

Haz

Psikolojik Danışman/ Rehber öğretmenimiz tarafından 3/G sınıfı öğrencileri ile Canlanan Hikayeler " Come Alive Stories " projesi kapsamında eğlenceli hikaye ve etkinlikler yapıldı. Öğrenciler web 2.0 araçları ile çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiler.

Haz

Projemizde Math Mouse adlı sevimli bir kahraman ile birlikte yaptığımız etkinliklerle matematiği sevdirmeyi ve eğlenerek öğrenmeyi hedefledik. Her ay çeşitli oyunlarla, etkinlik ve materyallerle matematik etkinlikleri yaparak projemizi sonlandırmayı ve hedefimize ulaşmayı düşünüyoruz.

May

19 MAYIS 1919 TARİHİNİN ANLAMI VE ÖNEMİ

19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık bahsederken, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği yani, fikirde yeniliği ifade etmiştir. O’nun şu sözü çok anlamlıdır:“Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.” (1)

Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği ve “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. TürkMilleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun’a ayak basarak “Kurtuluş” yolunu açtı. Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul’dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler. Samsun’a ayak basışının taşıdığı önem Atatürk’ün Büyük Nutku’nu 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır ki şimdi bu yolculuğu kısaca anlatmaya çalışalım.

Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması (2)dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve birşeyler yapmak içinAnadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattır. İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk’le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır:(3)

“-Paşa, Paşa!... Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin!Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir...Paşa, Paşa...Devleti kurtarabilirsin!...

Bu sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?...O Vahdettin ki... bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur?Aldatıldığını mı anlamıştı?Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim:

-Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim...Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz...”

Atatürk bu konuşmada plânlarının sezilmiş olabileceği duygusuna kapılmıştı ama, O’nu bekleyen ve O’na güvenen bir“Türk Milleti” vardı.

Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi:(4) III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV).

Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 17Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu’ya varır. 18Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever, o zaman için Atatürk’ü tanımadığını söyler,Atatürk’ü sandalda ve Samsun’da iken geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlatır. (5)

Atatürk, İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti.

Atatürk’ün Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas’ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama, O’nda ve O’nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.

Kısaca vermeye çalıştığımız bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi gençlik kavramı genel anlamda fikirlerdeki yeniliği anlatmaktadır.

Atatürk“Gençler!Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum”(6)derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır.

Atatürk’ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır:“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir”(7)demiştir. Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk’ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız.

May

E twinning projemiz: Number Playing Kids Having Fun. Vildan Nurettin Demirer İlkokulu öğrencileri matematiği severek öğreniyor.